بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

سَأَلَ سَآئِلُۢ بِعَذَابٖ وَاقِعٖ ١

İsteyen birisi, inecek azabı istedi.

– İbni Kesir

لِّلۡكَٰفِرِينَ لَيۡسَ لَهُۥ دَافِعٞ ٢

O; kafirler içindir ve onu engelleyecek yoktur.

– İbni Kesir

مِّنَ ٱللَّهِ ذِي ٱلۡمَعَارِجِ ٣

Derecelere sahip, Allah katındandır.

– İbni Kesir

تَعۡرُجُ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ وَٱلرُّوحُ إِلَيۡهِ فِي يَوۡمٖ كَانَ مِقۡدَارُهُۥ خَمۡسِينَ أَلۡفَ سَنَةٖ ٤

Melekler de, ruh da miktarı ellibin yıl olan bir günde ona yükselip çıkarlar.

– İbni Kesir

فَٱصۡبِرۡ صَبۡرٗا جَمِيلًا ٥

Öyleyse Sen, güzel güzel sabret.

– İbni Kesir

إِنَّهُمۡ يَرَوۡنَهُۥ بَعِيدٗا ٦

Doğrusu onlar; bunu uzak görüyorlar.

– İbni Kesir

وَنَرَىٰهُ قَرِيبٗا ٧

Biz ise; onu, yakın görmekteyiz.

– İbni Kesir

يَوۡمَ تَكُونُ ٱلسَّمَآءُ كَٱلۡمُهۡلِ ٨

O gün gök, erimiş maden gibi olur.

– İbni Kesir

وَتَكُونُ ٱلۡجِبَالُ كَٱلۡعِهۡنِ ٩

Dağlar ise atılmış pamuk gibi.

– İbni Kesir

وَلَا يَسۡـَٔلُ حَمِيمٌ حَمِيمٗا ١٠

Hiç bir yakın bir yakınını sormaz.

– İbni Kesir

يُبَصَّرُونَهُمۡۚ يَوَدُّ ٱلۡمُجۡرِمُ لَوۡ يَفۡتَدِي مِنۡ عَذَابِ يَوۡمِئِذِۭ بِبَنِيهِ ١١

Yalnız birbirine gösterilirler. Suçlu kişi; o günün azabından kurtulmak için oğullarını feda etmek ister.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu